AYKUT CANİK
10832036
ADV 461.01
SİMİT SARAYI KİŞİSEL DEĞERLENDİRME YAZISI
Simit sarayının 2003 yılında bir yenilik olarak ticarete girdi. Amacı insanların simide karşı olan soğuk bakışını değiştirmek ve bu gizli potansiyeli ortaya çıkarmaktı. Eskiden simit merdiven altı yerlerde üretiliyordu, ucuz oluşu nedeniyle öğrencilerin ve parası olmayanların yediği bir ürün izlenimi vardı. Simit sarayı sayesinde türk simidi hak ettiği değeri buldu. Şimdi bir dünya markası olma yolunda.
Unlu mamüller satış ve self-servis noktaları tüketiciler için çok önemlidir. Tüketiciler öğlen paydoslarını ve 5 çaylarını ekonomik ve rahat edebilecekleri mekanlarda hamburger ve pizza gibi sağlıksız besin tüketmek istemedikleri mekanlarda geçirmek istiyorlar.
Simit sarayı tüketicilerin bu ihtiyacına tam veriyor. Ekonomik zaman geçirici konforlu ideal bir yerdir. Marka bir başarı öyküsüne sahip. Haluk Okutur, simit sarayı küçük bir sermaye ile kurarak bugün McDonalds ve burger king ile yarışan bir marka haline getirmiştir. Güleryüzlü,temiz ve güvenilir personeller ile bu cafelerde türk kültürüne katkıda bulunduğunuzu hissediyorsunuz.
Simit sarayının net bir müşteri profili yok. 7’ den 70’e herkese hitap edebiliyor. Ekonomik oluşu nedeniyle birçok kişinin ilgisini çekiyor, çünkü Türkiye’de ekonomik durumu orta ve az olan çok insan var. Türk kültürünü simgeliyor ve yansıtıyor.
Dezavantaj olarak ise diğer rakiplerine ranla pahalı. Lüks bir cafe izlenimi cafelerde oluşturulduğu için türk kültürü ile %100 uyuşmuyor. Aynı kategoride çok rakibi var ve daha çok rakibi olabilir. Üst düzey gelir grubundan müşteri çekemiyor. Reklam ve tanıtım yok denecek kadar az.
Simit sarayı günlük hayatta insanlar için büyük bir önem taşımaktadır. İnsanlar simit sarayını mc donaldstan ve burger kingten daha çok seviyor. 150 şubesi bulunan ve günde 250 kişiden fazla kişinin ziyaret ettiği simit sarayında ortalama bir müşteri 4 tl ile 10 tl arasında para harcamaktadır. Sermayenin ve üretim harcamalarının az olduğu simit sarayı oldukça fazla kar edebiliyor ve durdurulması zor gözüküyor.
Simit sarayının tüketicilerin zihninde olumlu bir algısı var, çünkü bütün müşterilerine aynı seviye davranıyor. Güler yüzlü ve çalışkan personeller tüketicilere sıcak ve samimi davranışlar ile gönüllerini kazanmaktadır. Türk kültürünü simgelediği ve yansıttığı için tüketicilerin zihninde bizden biri yabancı değil algısı oluşturmuş durumda.
Bazı müşteriler yiyecek tatlı bir ürünlerin az olmasında şikayetçiler. Simit sarayı tüketicilerini segmentasyonlarına ayırmamış. Bu yüzden sporcular, et yemeği sevenler diyet ürünleri tüketmeyi sevenlere hitap edemiyor.
Simit sarayı bir dünya markası olmak istiyor. 500 mağza açmak isteyen simit sarayı ciddi ve milyonlarca dolarlık bir yatırım yapmak düşünüyor. Bu yatırımların karşılığını alamadığı takdirde ortadaki mali bilanço üzücü olabilir. İnsanların ağız tatları ve yemek kültürleri değiş gösterebilmektedir. Bu simit sarayı için ciddi bir problem olabilir. Özellikle bu konuda amerikada ve avrupada çok tüketilen bagel’e dikkat edilmelidir.
Simit sarayı tüketiciler tarafından çok seviliyor. Ekonomik ve konforlu cafelerden vazgeçmek istemiyorlar. Türk kültürünü simgeliyen bu marka bir dünya markası olması Türkiye’nin tanıtımım için çok önemli olacak hem de bizler için bir gurur kaynağı olacaktır. Simit sarayının kurucusu Haluk Okutur birçok girişimciye örnek olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.