23 Aralık 2011 Cuma

Proximity Turkey Grup 1

Promixty Turkey

Asya Robins
Alişan Toksoy
Bida Yuşan
Can Denizer
Deniz Yenigün

İnsan ve Ekran İlişkisi

İçerik
*İnsan ve Ekran
Kullanım Sıklığı
*Televizyon
*Bilgisayar
*Telefon
*Tablet

Televizyon
100 kişinin 86'sı televizyona sahip.
Bu 100 kişinin %60'ı televizyonu eğlence amaçlı kullanıyor.
100 kişinin 4'ü televizyonu hiç kullanmıyor,38'i nadiren kullanıyor,28'i sık sık kullanıyor. 30'u herzaman kullanıyor.
Yaptığımız araştırmalara göre insanlar televizyonu soytarı biri olarak görüyor.

Bilgisayarİnsanların %80'i bilgisayara sahip.
Bu %80'lik orandaki insanların 50'si bilgi almak için kullanıyor.
10 kişi hiç kullanmıyor.
18'i nadiren, 28 sık sık, 44'ü herzaman kullanıyor.
Yaptığımız araştırmalara göre insanlar bilgisayarı çalışkan bir iş adamı olarak görüyor.

Telefon
100 kişinin 96'sı telefona sahip.
100 kişinin 65'i telefonu kullanım özelliğinden (pratiklik,taşınabilirlik) dolayı kullanıyor.
100 kişiden 16'sı nadiren kullanıyor. 30'u sık sık kullanıyor., 54'ü her zaman kullanıyor.
Telefonu insanlar geveze bir sevgili olarak görüyorlar.

Tablet
100 kişinin %76'sı hiç kullanmıyor,%10'u nadiren, %8'i sık sık, %6'sı her zaman kullanıyor.
Araştırmalar sonucunda insanlar tableti uzaylıya benzetiyor.


Kişisel Rapor ve Araştırma Notları

Asya Robins
10932076


İlk olarak Proximity Turkey ajansı dersimize gelip kendi sunumlarını yaptılar, bunun üzerine bizden bir sunum yapmamızı istediler. Onların yapmış olduğu sunum, Avrupa’da bir kaç üklede yapılmış bir ekran özellikleri ve insanların alışkanlıkları üzerineydi. Detaylı araştırmalar sonucunda insanların televizyon, telefon, bilgisayar ve tablet ekranlarıyla ilgili ne düşündüklerini, bu ekranları nasıl kullandıklarını ve hayatlarında nasıl bir role sahip olduklarını öğrenmişler. Hatta daha da detaylı olarak bu ekranları tek tek bir kişiye benzetmişler, hepsine bir archetype vermişler. Bizden de aynı şekilde bir araştırma yapmamızı istediler, bu ekranların kullanımı nasıl arttıracağımızı, insanları bu ekranlara nasıl çekeceğimizi düşünüp bir çözüm üretmemizi istediler. Bizim grup olarak proximity’i seçmemizin nedeni de bu konularla ilgili olmamızdı, Türk toplumunun Avrupa’dan farklı olarak bu ekranlar hakkındaki düşüncelerini öğrenmek istiyorduk.
İlk aşamamız Türk toplumunu kategorize etmek oldu. İnsanları eşit bire şekilde kadın erkek olmak üzere yaş aralıklarına bölmek istedik. Dar kapsamlı bir araştırma olsa bile elde ettiğimiz verilerin tutarlı ve doğru olmasına özen gösterdik. Beş gruba ayırdık yaşları ve toplamda 100 kişiyle anket ve röportaj yaptık. Yaptığımız anket ve röportajları önceden toplanarak detaylı bir şekilde tasarladık. Derin ve kapsamlı bir araştırma olması için hiç bir ayrıntıyı unutmamak için gayret ettik. Yaptığımız röportajların bir kısmını aynı zamanda video’ya çektik ki sunumumuzda gösterebileceğimiz malzeme olsun. Röportajların sonucunda bizi hem şaşırtan hem de çok şaşırtmayan veriler topladık. Televizyon tüketimindeki düşüş bizi en çok şaşırtan şey oldu. Tabletin de neredeyse hiç tüketilmemesi ikinci aşamada nasıl bir strateji geliştirmemiz gerektiğine dair bizi epey düşündürdü. Tableti nasıl insanların hayatına sokacağımızı ve zaten kullananların nası vazgeçmemesini sağlayacağımız üzerine düşündük. Her bir ekran için aynı beyin fırtınasını gerçekleştirdik. Ekranların yavaş yavaş entegre olduğunu gördük, tek bir ekrandan insanların bir çok iş yapıp multi-tasking yaptıklarını ve artık bazı ekranlara hiç ihtiyaç duymadıklarını gördük. Bunlar zaten bildiğimiz şeyler olmasına rağmen Türk insanı için bir strateji oluşturmak bizi zorladı. Bu çalışma bizi çok aydınlatan ve bilmediğimiz bir çok şeyin farkına varmamızı sağlayan bir çalışma oldu.

M. Can Denizer
10932030


Proximity Turkey danışmanları olarak yaptığımız araştırmada gördük ki, insanlar televizyon, telefon, bilgisayar ve tablet ekranlarını farklı sebeplerle kullanıyor. Yaptığımız ankent ve röportajlarla hangi ekranların hangi yaşta ve cinsiyette insanlar tarafından ne kadar kullandıldığına dair veriler topladık. Bu veriler doğrultusunda yaptığımız analizi kesin bir sonuç çıkartmadan, danışmanı olduğumuz Proximity Turkey’e sunduk.
Sunumda da anlattığımız üzere, 100 kişi üzerinden yaptığımız araştırma bize insanların televizyonu bir soytarı, bilgisayarı eğlenceli bir iş adamı, telefonu çok konuşan bir sevgili, tableti de bir uzaylı olarak gördüklerini gösterdi. Bu veriler doğrultusunda yarattığımız arketipleri gösterdik. Bir sonraki sunumda anlatacağımız çözümlere ön ayak olması amacıyla da başka firmalar tarafından daha önce yapılmış bazı interaktif uygulamalar sunduk.
Başarılı bir sunumun ardından aldığımız olumlu feedback ve ipuçları üzerine yaptığımız toplantıda, elde ettiğimiz verileri değerlendirerek her bir ekranın esas kullanıcısının profilini çıkarttık. Bulduğumuz bu dört temel profili, her bir ekran için yapacağımız bağımsız kampanyanın hedef kitleleri olarak belirledik. Her ekranın temel kullanıcısı dışındaki üç profili, o ekranın hedef kitlesi olarak aldık. Her ekran için o ekranı kullanmayan üç profilin, o ekranı neden kullanmadığını inceledik ve o ekranın kullanımını arttırmak için fikir üretmeye başladık.
Ekranların kullanımını arttırmak için bulduğumuz fikirleri, sebepleri ve bulduğumuz içgörülerle birlikte bir sonraki sunumda sunmak üzere derledik. Bu verimli çalışma sürecinde içgörünün nasıl bulunması gerektiğini ve buna ilişkin çözümleri öğrendim. Böyle bir araştırmada izlenmesi gereken yol haritasının genelini ve tüm yönlerini gördüm. Oldukça başarılı bir proje çalışması oldu.


Alişan Toksoy
10832104


Proximity Turkey’e yaptığımız danışmanlık, bizim insan ve ekran ilişkisini araştırmamızı gerektirdi. Bu amaçla başladığımız ekran araştırmasında yüz kişiye anket ve röportaj yaptık. Bu sayede insanların hayatının önemli bölümünde yer kaplayan en önemli 4 ekranın (Televizyon, Bilgisayar, Telefon, Tablet) kimler tarafından ve ne sebeblerle kullandığını öğrendik, analiz ettik. Araştırmalarımız sonucunda insanların bu ekranları neye benzettiklerini ve hangi arketipe uygun gördüklerini bulduk. Bunu yaparken anket ve röportaj yapacağımız insanları yaş ve cinsiyet aralıklarına böldük. Yaptığımız araştırmalarda beklentilerimizin dışında sonuclara ulaştığımızda oldu. Örneğin bilgisayara baktığımızda 100 kişinin 80’i bilgisayar kullanıyor bu kullanıcıların %50 bilgisayarı bilgi almak için %30’u eğlenmek için kullanıyor fakat sohbetimizin ilerleyen kısımlarında aslında insanlar bilgisayar’ı çoğunlukla eğlenmek için kullanıyorlar içerisindeki ‘bilgi’ kelimesi yüzünden bilgi almak için kullandıklarını söylüyorlar.Hatta bilgisayarı çalıkan bir iş adamına benzetiyorlar ama bir yandanda eğlendikleri bir arkadaş gibi görüyolar.Bu çelişki yaptığımız araştırmada benim en dikkatimi çeken noktaydı.Yani anketin verileri içgörü bulmak amacıyla yaptığımız röportajlarla uyuşmuyor. Bu süreçte benim öğrendiğim en önemli şeylerden biri de bu oldu. Anladım ki röportaj vasıtası ile daha derinlemesine bir sohbet gerçekleştirdiğimizde daha verimli bir iç görüye kolaylıkla ulaşabiliyoruz.

Ekranları daha etkin kullanabilmek için yaptığımız araştırma hangi sonuçlara varacağını şimdiden göstermiş durumda. Sunumdan sonra yaptığımız toplantıda da farkettik ki her bir ekranın temel bir kullanıcı profili var. Her bir profilin dışında kalanlar diğer ekranlar söz konusu olduğunda bizim hedef kitlemiz oluyor. Bu profillerin içgörülerini bulurken ekranların temel kullanıcılarının hayatlarından bu ekranları çıkarttığımızda ne hissettiklerini sorduğumuzda aldığımız cevapları kullandık. Bir sonraki sunum için bulduğumuz çözümleri ve bu çözümleri nasıl bulduğumuzu gözden geçirip derledik.

Bida Yuşan
10832124


Proximity Turkey’in Avrupa’da yapılmış olan ekran araştırması doğrultusunda, televizyon, bilgisayar, telefon ve tablet ekranlarıyla ilgili öncelikle anket ve röportaj soruları hazırladık. Bunları 5 yaş aralığında eşit sayıda kadın ve erkekten oluşan 100 kişiyle yaptık. Bu insanlara sokakta, okulda ve farklı farklı yerlerde ulaştık. Topladığımız tüm veriler sayesinde insanların ekranlara bakış açışı, kullanım sıklıkları, neden kullandıkları ve onları hangi arketiplere benzettiklerini bulduk. Bunları yaparken cinsiyetlerini, yaş aralıklarını dikkate aldık. Aslında bulduğumuz bazı sonuçlar bizi de biraz şaşırttı. Örneğin, televizyona sahip olma oranı beklediğimizden az çıktı, insanlar televizyonun onlara sağladığı hizmeti bilgisayardan alabildiklerini söylediler ve bu yüzden yeni evlenenler, özellikle de öğrenciler evlerine televizyon almadıklarını sölediler. Bu örnek gibi tahmin ettiğimizden bizi daha farklı noktaya götüren veriler, sunumda bize çok yardımcı oldu. Bunlar doğrultusunda, çıkan sonuçları en iyi gösterebileceğimizi düşündüğümüz Türk yapımı olan Yahşi Batı adlı filmi seçtik ve ordaki bazı karakterleri ekranlarla özleştirdik. Son olarakta her bir ekran için yerelde yapılmış başarılı kampanyaları gösterdik.
Sunumun ilk aşamasında anket ve röportajın çok önemli olduğunu ve araştırmamızı şekillendiren şeyin aslında insanlardan aldığımız veriler olduğunu öğrendim. Bu yüzden bizim işimiz kendimizden bir şeyler katmak değil, çıkan sonuçları yorumlamaktı ve böylece sonuçlara yönelik örnekler göstermekti. Bu araştırmanın doğru insightları saptamamız açısından önemi çok büyüktü. Bu yüzden, insanların gerçek düşüncelerini öğrenebilmek için onlara çok genel ve sıradan sorular sormak yerine, detaylı görüşmeler yaparak tüm ekranların onlar için gerçekten ne ifade ettiğini bulmamız gerektiğini farkettim. Ayrıca tüm verileri topladıktan sonra ise, bunları nasıl kullanacağımız araştırmamız için çok önemliydi. Hangi veriler bize ekranların kullanımlarını etkinleştirmek adına ipucu olacaktı ve hangileri bizi iyi bir stratejiye götürecekti? Bu iki sürecin önemini anlamam için bu proje çok faydalı oldu ve bundan sonraki adımlarımızda bize sağlayacağı önemi farketmiş oldum.



Deniz Yenigün
10732080


İlk olarak, grubumla proximity için sunum yapmaya karar vermemizin sebebi, gelişen teknoloji ile mecraların ve insanların iletişim farkındalığı ve algılarının değişimi arasındaki bağı merak etmemizdir. Bireysel olarakta, bu değişim için çözümler ve bu çözümleri oluşturacak iç görüleri bulmak bana heyecan verici geldiği için seçtim proximity’i. Günümüzde, aynı ekransal değişimleri kendim de yaşıyorum ve buna uygun çözümler üretmek için en başta kendi alışkanlıklarımı düşündüm. Grup olarak, bu sorgulamayı herkes kendi için yaptıktan sonra bir araştırma yapmaya karar verdik. Bunun içinde anket ve röportaj ile bilgi toplayabileceğimizi düşündük. Bu artaştırmada benim en çok ilgimi çeken şey, televizyon ile ilgili bir bilgiydi. Bu bilgi anket ve röportaj yaptığımız insanların televizyona sahip olma oranının %100 olmasını beklerken öyle olmadığını görmemdi. Buna ek olarak, sadece bilgisayar sahibi olan insanların bazılarının televizyonun olmamasıydı . Yani televizyon kullanımı, bilgisayar kullanımı arttıkça doğru oranla azalmakta. Röportaj yaptığımız insanlara telefon bilgisayar televizyon ve tableti bir kişiye ya da bir karaktere benzetmelerini istediğimizde, bize daha önceden sunulan proximity sunumundaki archetype’lar ile çok benzerlikler taşıyan archetype’lar söylemeleri de benim için şaşırtıcı bir unsurdu. Türkiye teknolojik araçlara, Avrupa’dan ve Amerika’dan daha geç ulaşsa da adabtasyon sürecini hızlı yaşıyor ve Amerika ve Avrupa ile aynı duygusal bağları oluşturuyor.
Anket ve röportajdan aldığımız bilgiler ile iç görüleri oluşturmuş olduk. İnsanlar televizyonu bir soytarı gibi görüyor ve eğlenmek için evlerine çağırıyor aynı zamanda bilgisayarı ile bilgi topluyor , sosyal medya da eğleniyor ve telefonuylada iletişim kuruyor. Bu eylemlerin hepsini aynı zaman dilimi içinde yapıyorlar. Tablet kullanan insanlar için ise bu durum daha farklı gelişiyor çünkü tablet sahipleri tabletlerini ev değil, dış hayat içerisinde kullanıyorlar çoğunlukla ve bu yüzden farkındalıkları ve algıları birebir gerçek hayat içerisindeki eşiklere açık. Bu yüzden benim algıladığım bu araştırma sayesinde bilgisayar, televizyon ve telefon daha çok iç mekan reklamlarından etkilenirken tablet ve smart telefonlar dış mekan reklamlarından etkileniyor. Aynı zamanda “word of mouth” reklam kavramı daha çok smart telefonlar ve tabletler için bir harita görevi görüyor ve taşınabilirlik özelliği ve pratik araçlar olması insanlara duyduğu şeyleri sorgulamaya yönlendiriyor ve insanlar reklamlardan iletişim kampanyalarından haberdar oluyor. Ben yaptığımız anketteki kullanım sıkılığı bilgilerinden kullanım amaçlarından ve archetype’lerden bu iç görülere ulaştım ve aynı zamanda bazı çözümlerede ulaşmış oldum.

Projenin görev dağılımı

Anket ve röportaj içeriği oluşturulması: İçeriği bütün grup üyeleri hazırladı.

Anket ve röportajın yapılması: Her grup üyesi eşit sayıda her yaş grubundan ve cinsiyetten insana anket ve röportaj yaptı. Toplam kişi sayısı 100’dür.

Sunumun metinin hazırlanması: Deniz Yenigün, Asya Robins, Bida Yuşan

Sunumun görsellerinin hazırlanması: Alişan Toksay, M. Can Denizer

Sunumun anlatım paylaşımı

Giriş ve sunum içeriğinin anlatımı : Deniz Yenigün

Televizyon hakkındaki rakamsal anket verileri ve iç görü anlatımı: Bida Yuşan

Bilgisayar hakkındaki rakamsal anket verileri ve iç görü anlatımı: Alişan Toksoy

Telefon hakkındaki rakamsal anket verileri ve iç görü anlatımı: Asya Robins

Tablet hakkındaki rakamsal anket verileri ve iç görü anlatımı: M. Can Denizer

Yerel uygulama örnekleri bilgisi anlatımı: Deniz Yenigün

Blog İletişimi: Alişan Toksoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.